II. Abdülhamid’in torunlarından Kayıhan Osmanoğlu hakkında, üniversite diplomasının gerçek olmadığı ve askerlik durumunun “bakaya” statüsünde bulunduğu yönünde iddialar gündeme geldi. Kayıhan Osmanoğlu sahte diploma başlığıyla öne çıkan tartışmalara, Osmanoğlu “asalet iftiraya cevap vermez” diyerek karşı çıktı ve ayrıntılı açıklamayı resmî işlemler tamamlandığında yapacağını belirtti.
Kayıhan Osmanoğlu sahte diploma iddiasında süreç
Gündeme yansıyan bilgilere göre tartışmanın merkezinde, Osmanoğlu’nun bir devlet üniversitesinden aldığı ileri sürülen diplomaya ilişkin kayıtlar bulunuyor. İlgili kayıtlarda yer aldığı iddia edilen bazı işlemlerin geçerliliği ve belgelerin doğruluğu sorgulanıyor. Bu aşamada, “diploma kaydının oluşturulması, sistemde görünmesi ve akabinde geçersiz sayılması” gibi detaylar, soru işaretlerini artıran başlıklar arasında. Yetkili mercilerden gelecek resmî açıklamalar, sürecin nasıl ilerlediğini netleştirecek.
İddiaların ikinci boyutunda ise askerlik yükümlülüğüne ilişkin veriler yer alıyor. Bazı paylaşımlarda, Osmanoğlu’nun askerlik durumunun “bakaya” olarak görüldüğü öne sürülüyor. Bu ifade, yükümlünün sevk döneminde birliğine katılmaması veya resmî işlemleri zamanında tamamlamaması anlamına geliyor. Ancak söz konusu statünün kesinlik kazanması için ilgili kurumların resmî bildirimleri ve tarafın beyanı belirleyici olacaktır.
Osmanoğlu’nun açıklaması ve tartışmanın çerçevesi
Osmanoğlu, kişisel açıklamasında iddiaları “karalama kampanyası” olarak niteledi ve “gerçeğin zamanla ortaya çıkacağını” vurguladı. Kendi ifadesine göre ayrıntılı beyan ve belgeler, gerekli mercilere verildikten sonra kamuoyuyla paylaşılacak. Bu bağlamda tartışmanın özünde, Kayıhan Osmanoğlu sahte diploma iddiasının hukuki ve idari yönden nasıl ele alınacağı, ayrıca askerlik statüsüne dair verilerin resmî kayıtlarda ne şekilde yer aldığı soruları bulunuyor.
Hukuki çerçeve ve masumiyet karinesi
Gerek diploma gerekse askerlik statüsü, kamu kurumları nezdinde belgelere dayanan süreçlerdir. İnceleme ve soruşturmalar sonuçlanana dek herkes masumiyet karinesi kapsamında değerlendirilir. Kurumların resmî yazışmaları, arşiv kayıtları ve doğrulama süreçleri tamamlanmadan kesin hüküm vermek doğru değildir. Bu nedenle sürecin nihai sonucunu belirleyecek olan, ilgili kurumların duyuruları ve olası yargı kararları olacaktır.