Suç Oranlarındaki Artışın Nedeni... "Derin Yoksulluk"
Son yıllarda Türkiye’de şiddet ortamının yaygınlaşmasıyla birlikte suç oranlarında belirgin bir artış gözlemleniyor. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, yapılan bir araştırmaya dayanarak, enflasyonun yükseldiği ve gelir adaletsizliğinin derinleştiği dönemlerde suç oranlarının arttığını vurguladı.
Ekonomik Çöküş ve Toplumsal Güvensizlik
Karal, "Türkiye’de yaşanan enflasyon, gelir adaletsizliği ve derinleşen yoksulluk, toplumda güvensizlik ve huzursuzluk ortamı yaratıyor" diyerek, ekonomik kriz ve sosyal huzursuzluğun suç oranlarına doğrudan etki ettiğini belirtti. Ona göre, halkın devlete ve hukuka olan güveni zayıfladığında, suç işleyenlerin artması kaçınılmaz hale geliyor.
Bilimsel Araştırmalar ve Uluslararası Veriler
Hasan Karal, Amerikalı akademisyenler tarafından 65 ülkede 50 yıllık veriler incelenerek yapılan araştırmaya dikkat çekti. Bu araştırma, enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde vatandaşların devlete ve hukuka olan güvenlerinin sarsıldığını ortaya koyuyor. Karal, "Ekonomik krizlerin, yasadışı pazarları büyüttüğü ve organize suç gruplarına alan açtığı da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış durumda" ifadeleriyle, artan suç oranlarının arkasında yatan ekonomik nedenlere işaret etti.
Organize Suçlar ve Yasadışı Faaliyetler
Karal, yalnızca bireysel suçlarda değil, organize suçlar ve yasadışı faaliyetlerde de artış olduğunu belirtti. Hükümetin yanlış ekonomi politikaları ve etkisiz güvenlik stratejilerinin, suç oranlarındaki bu yükselişi hızlandırdığını sözlerine ekledi. "Suç oranlarını düşürmek için yalnızca polisiye tedbirler almak yetersizdir. Ekonomik istikrar sağlanmadan, vatandaşın alım gücü yükseltilmeden, gelir adaletsizliği giderilmeden güvenli bir toplum inşa etmek mümkün değildir," diyen Karal, iktidarı enflasyonu düşürmeye yönelik gerçekçi politikalar üretmeye çağırdı.
Çözüm Önerileri: Ekonomik İstikrar ve Güven
Hasan Karal, suç oranlarının düşürülmesinde temel etkenin ekonomik istikrar olduğunu vurguladı. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi, vatandaşın geçim sıkıntısının sona erdirilmesi ve güvenli toplum inşası için öncelikli adımların atılması gerektiğini söyledi. "Hükümet, yalnızca ekonomik göstergeleri değil, bu göstergelerin doğrudan etkilediği toplum güvenliğini de dikkate alarak harekete geçmeli" diyen Karal, toplumsal huzurun ancak bu adımlar atıldığında sağlanabileceğini ifade etti.
Kaynak: Haber Merkezi