Dün akşamki Galatasaray-Karagümrük maçı, futbolun ne kadar beklenmedik anlara gebe olabileceğinin bir kanıtı gibiydi. İlk yarıya hızlı başlayan, önde presle Galatasaray’ın oyun kurmasını zorlayan bir Karagümrük izledik. Ta ki 14 numaralı futbolcunun gördüğü kırmızı karta kadar…
Tartışmaya açık olmayan bir pozisyondu. Karagümrüklü oyuncu, topun uzağında olmasına rağmen doğrudan Sanchez’in ayağına basarak tehlikeli bir müdahalede bulundu. Bu, futbolun ruhuna aykırı, kasıtlı bir hareketti ve hakemin verdiği kırmızı kart kararı da son derece doğruydu. Bu kararla Karagümrük’ün ilk yarıdaki direnci kırıldı.
Kanatlardan Gelen Sessizlik ve Yeni Transferlerin Kurtuluşu
Ancak Galatasaray, rakibi eksik kalmasına rağmen ilk yarıda beklenen gol pozisyonlarını üretmekte zorlandı. Özellikle kanatlardan yeterince etkili olamayan bir takım vardı sahada. Leroy Sane’nin kanadında yaşanan etkisiz top kayıpları, hücumdaki verimliliği olumsuz etkiledi. Öyle ki, ileri çıkışlarda Sane’den daha etkili katkı yapan bir Salai bile izledik.
İkinci yarıya gelirsek… Asıl merak ettiğimiz, 10 kişi kalan Karagümrük karşısında Galatasaray’ın nasıl bir oyun sergileyeceğiydi. Ne yazık ki, istediğimiz o dominant Galatasaray’ı bir süre göremedik. Ancak oyuna giren Osimhen ve sonrasında Icardi, hücuma hareketlilik getirdi ve bu durgunluğu kırdı.
Geleceğe Dair Soru İşaretleri
Bu karşılaşma, bazı gerçekleri de gün yüzüne çıkardı. Galatasaray’da Zaniolo’nun daha fazla süre alması gerektiği aşikar. Yunus Akgün ile dönüşümlü oynaması, her iki oyuncunun da motivasyonunu artıracaktır. Zaniolo, sahip olduğu sol ayak becerisiyle takıma bambaşka bir boyut katabilir.
Defans hattına baktığımızda, Galatasaray iyi bir görüntü çiziyor. Sanchez’in performansı bu savunma tandeminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak akıllara gelen soru şu: Sanchez sakatlanırsa ne olacak? Takımın defansif sigortası olan bu oyuncunun yokluğunda alternatif planlar hazır mı? Günay Güvenç’e ise maç boyu fazla iş düşmedi, ancak bir pozisyondaki başarılı kurtarışı, hazır olduğunu gösterdi.
Avrupa Arenasında Gerçekler
Türkiye Ligi seviyesinde bazı maçlar, takımlara gereksiz bir özgüven aşılayabiliyor. Dün akşamki karşılaşmada Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir futbol sergilemediğini gördük. Bu durum, Avrupa arenasında bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Takımımızın bu seviyeye çıkması için daha çok çalışması, hücumdaki yaratıcılığı ve çeşitliliği artırması gerekiyor. Unutmayalım ki, bu ligdeki rahatlık, Şampiyonlar Ligi’nde acı sonuçlara yol açabilir. Galatasaray’ın gerçek gücünü, Avrupa’da göstereceği performans belirleyecek.