ABD’nin Ukrayna’da gözü olan nadir metaller, bu kez Kırşehir’de ortaya çıktı. Koç Holding’in Seyfe Gölü kıyısındaki altın madeni sahasında uranyum, lityum ve toryum bulundu. Projeye göre çıkarılacak 200 bin ton cevherin yurt dışına gönderileceği, maden için gerekli suyun ise Kızılırmak’tan taşınacağı belirtiliyor.
Kırşehir’in Seyfe Gölü kıyısında yürütülen altın madeni projesi, açıkçası sadece altınla sınırlı değil. Analiz sonuçlarına göre 1 ton cevherin içinde altının yüzlerce katı miktarda uranyum, lityum ve toryum elementi mevcut. Bu nedenle Koç Holding ve AKP’li ortağı Ferhat Nasıroğlu, her yıl yaklaşık 200 bin ton cevheri yurt dışına ihraç etmeyi hedefliyor.
Kızılırmak’tan su hattı planı
Madende kullanılacak su için Kapulukaya Barajı devreye girecek. Kızılırmak üzerindeki barajdan, tam 100 kilometrelik boru hattı ile maden sahasına su taşınması planlanıyor. Oysa Kızılırmak, Ankara dahil tam 18 kentin ana su kaynağı konumunda. Bu detay, haliyle çevre örgütlerinin ve bölge halkının dikkatini çekmiş durumda.
Siyanür tartışması ve Koç’un açıklaması
Projeye yönelik tepkiler artınca Koç Holding bir açıklama yaptı. Buna göre, maden işletmesinde siyanür kullanılmayacak ve Kızılırmak yakınında herhangi bir atık barajı kurulmayacak. Yine de onumuzdeki günlerde bu açıklamanın yeterli olup olmayacağı, kamuoyunun tepkisine bağlı olacak gibi.
Seyfe Gölü gibi hassas bir ekosistemin yanı başındaki bu maden planı, hem nadir metallerin ekonomik değeri hem de çevresel riskleriyle uzun süre gündemde kalacağa benziyor. Hele ki konu uranyum ve toryum olunca, mesele sadece yerel değil, küresel ilgi görecek gibi. Hani bence Trump duysa, “Bu işte ben de varım” derdi.