İntihara meyilli cümlelerim var,
ama hepsi şiirle sarılmış.
Ölmek değil niyetim,
sadece biraz eksilmek bu hayattan.
Biraz az görünmek.
Belki de unutulmak.
Bazı kelimeler var içimde,
göğsümde sıkışmış,
yutamadığım gözyaşları gibi.
Bir ‘gitme’ deyip gidememek gibi,
bir ‘kal’ deyip kalamamak gibi.
Ben bazen yaşamakla ölmek arasındaki
noktalama işaretiyim.
Ne virgül kadar hafifim,
ne de nokta kadar net.
İçimden geçen her şeyi
yazamıyorum artık.
Çünkü bazı duygular kâğıda düşerse
geri dönemiyor kalbe.
Ve ben bazı hisleri
sonsuz suskunlukla yaşıyorum.
Kelimelerim bazen suskun,
ama asla sessiz değil.
Duyabilen için,
çığlık gibi…
İntihara meyilli cümlelerim var
ama seni sevdiğim satırlarda
hâlâ bir tutunma var.
Beni hayata bağlayan bir ‘ve’ bağlacı,
bir ‘belki’ ihtimali,
bir ‘keşke’ fısıltısı var.
Ölmek değil niyetim,
sadece kalem tutacak kadar hayatta kalmak.
Kâğıda dökülen her cümleyle biraz daha yaşamak.
Çünkü ne zaman dayanamam desem,
bir kelime sarılıyor içimden.
Ben kendimi en çok yazarken kurtardım.