Her veda aslında bir başlangıcın habercisidir. Kimisi için ağır, kimisi içinse kabullenmesi daha kolaydır. Ama her zaman içinde bir parça hüzün taşır. Kimi zaman masumdur bu hüzün, kimi zaman ise kırgınlıklarla yoğrulmuştur. Sonuçta veda, her haliyle insana dokunur.
Hepimiz farklı zamanlarda, farklı şekillerde vedalaştık hayatta. Bir eşya, bir şehir, bir anı ya da bir dosta… Mutlaka bir ayrılık düştü hepimizin payına. Kimi zaman kendi tercihlerimizle, kimi zaman da mecburiyetle… Ama her birinde kalbimizde bir iz kaldı.
Yaklaşık bir ay önce, çok kıymetli bir dostumuzu kaybettik. 27 gün geçti aradan ama içimdeki eksiklik hâlâ taze.
O yüzden bugün kalemi elime almak, onun ardından birkaç satır yazmak istedim.
Çok sevdiğim bir dostum bir gün bana “Vedalar da güzeldir,” demişti.
Şimdi o cümleyi onun için kuruyorum… Yadigar Sarıkuş — bizim Yadi Dost… Hem köşeyazılarında hem yüreğinde taşıdığı incelikle tanıdığımız bir insan…
Kendisi gibi zarif bir isim koymuştu şiir kitabına: “Vedalar da Güzeldir”…
Ne kadar anlamlı, ne kadar derin…
Cenazesinde yanında olamadım. İstanbul’dan, memleketi Sivas’a uğurladık onu.
Ben Çanakkale’den, uzaktan da olsa, sessizce uğurladım.
Vedalaşamadık belki ama yüreğimdeki yerin hep baki Yadi.
Yadi Dost… Hakkını helal et.
Cümlelerin, yüreğin ve dostluğun bizimle yaşamaya devam edecek.