Bolu’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin ölümüne neden olan otelin sahibi Halit Ergül, Bolu’daki duruşmanın dördüncü gününde savunma yaptı.
Yangın gecesi Gazelle Otel’de olduğunu ve gelen telefonla haberdar edildiğini belirten Ergül, olay yerine vardığında büyük bir felaketle karşılaştığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Saat 03.30 gibi telefon geldi. ‘Çok kötü yanıyoruz’ denildi. Bende giyinerek süratle yola çıktım. Yolda 112 Acil Çağrı Merkezi’ni de aradım, gittiklerini söylediler. Yolda giderken, şimdi hatırlıyorum Mehmet Güner aradı, kendisine yolda olduğumu söyledim. Otele vardığımda her taraf felaketti. Otele varmam yaklaşık 45 dakika, 1 saat sürdü sanırım. Benden sonra kısa bir zamanda itfaiyeler peş peşe gelmeye başladı. Binanın için girmek istedim ama girilecek gibi değildi. Daha çok ekip gelmeye başladı. Merdivenlerle indirebildiklerini indiriyorlardı, onları gördüm. Daha sonra bir kişinin vefat ettiğini söylediler, ben yıkıldım orada. Otelin ön taraflarında serseri mayın gibi dolanıyordum. Yangından bu şekilde haberim oldu.”
“Yangını aşçı başlattı diye düşündük”
Yangının çıkış nedeni konusunda kesin konuşmayan Ergül, mutfak personelinin hatalı bir işlem yapmış olabileceğini söyledi.
Yangının gaz kaynaklı çıktığı yönünde bilirkişi raporlarına dikkat çeken Ergül, “Yangının sebebiyle ilgili iddianamede de bilirkişi raporunda da, ‘gazdan dolayı, gaz yeterince kontrol edilmiş olsaydı, kendi kendine söndürebilirdi’ deniliyor. Daha sonra avukatların söylediğine göre, AYGAZ’la sözleşmemiz varmış. AYGAZ senede iki kez denetim yapması gerekiyormuş ama böyle bir denetim olmamış” iddiasında bulundu.
“Eğitim almadık diyenler oldu, ben İSG’ci istemem demedim”
İşgüvenliği konusunda da birçok belirsizlik olduğunu ifade eden Ergül, “İşgüvenliği ve sağlığı uzmanı çalıştırma konusuna gelince birçoğu ‘aman bana sıçramasın’ diye ‘Ben Gazelle Otel’de çalışıyorum’, ‘Sigortam oradaydı’ falan dediler. Bazıları da imzalarında, ‘İmzalar benim değil’ diyenler oldu. Belki gerçekten öyle, bilemiyorum. Benim için ‘İSG’ciye gerek yok’ dediğim söylendi. Böyle bir şey kesinlikle demedim. Ece Hanım ve Kübra Hanım ifadelerinde, sözleşmeyi Kadir Özdemir ile imzaladık diyorlar. Ben ne Kübra’yı tanırım, ne de diğerini. Kime sorsak, ‘eğitim almadık’ diyorlar. Balili bir kız ifadesinde, ‘iki sene önce yangın eğitimi aldık’ diyor ama buradaki eski çalışanlar ‘almadık’ diyor. Eğitimi iki kişiyle mi yaptık? Kadir Özdemir, ‘Otele haftada bir, ayda bir giderdim’ diyor ama her zaman giderdi. Hatta çıkarken zor oluyor dediği için 4×4 araba aldım, rahat etsin diye” diye konuştu.
“Güvende hissetmeseydim misafirlerin canını tehlikeye atmazdım”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeleri olduğunu belirten Ergül, “Biz kendimizi güvende hissediyorduk. Ben burayı güvende hissetmeseydim, otelde konaklayan misafirlerimizin canını tehlikeye atmazdım. Bize, ‘insan değilsiniz’ diyorlar. Ben, eşim, çocuklarım, torunlarım, onlar da orada ikamet ediyordu. İnsan değilsem onları da mı orada yatıracaktım?” ifadelerini kullandı.
“Risk değerlendirme raporundan haberdar değilim”
Mahkeme heyetinin sorularını da yanıtlayan Ergül, otelde yetkili olan isimlerin genel müdür Emir Aras, muhasebe müdürü Kadir Özdemir ve müdür Zeki Yılmaz olduğunu belirtti. Ancak yangına müdahale ekibinden ve risk değerlendirme raporundan haberdar olmadığını söyledi. Yangın sistemlerinin çalışıp çalışmadığını ise teknik ekibin bileceğini kaydetti.
(Kaynak: Haber Global)
